Cevikce / Haber ayrıntısı

HAYIR’IN GEREKÇELERI

“Gerçek, çogu zaman karartilir; fakat hiçbir zaman sönmez” - Fitus Livius
 

16 Nisan’da “tek adamligini” anayasal hale getirmek isteyen R.T. Erdogan’i durdurmak için seçmene gerçegi inandirmak konusunda, basta CHP, AK Saray karsitlari, hiçbir seçimde bu kadar zorlanmamisti. Bir yandan AK Sarayin asimetrik propaganda savasimina, bir yandan büyük oranda trollesmis medyanin açtigi suçlayici ve saptirici kampanyaya karsi seçmene ulasmak için yillardir bilinen ve denenmis yöntemlerden çok farkli yollar bulmaya çalisiyorlar. Üstelik sürdürülen “gözdagi havali ve kiskirtici söylem”, kararsiz ve ortadaki merkez sag seçmenin ilgisini, degisikligin içeriginden çok, “Recep Tayyip Erdogan ve Karsitlari” tercihine zorluyor. CHP Genel Baskani, meclisteki olayli müzakerelerden beri, seçmen indinde degisikligin özünden saptirilmamasi için basta partisi olmak üzere kamuoyunu uyariyor. Hukuken gitmesi gerektigi halde, halk oylamasi sonucunun yasamsal önemi açisindan CHP’nin Anayasa Mahkemesi'ne gitmemesi de bu nedenledir. Ve yine her konusmasinda ve israrla ve çok sade bir dille, degisikligin içerigi ile ilgili ayni açiklamalari yapiyor. Seçmene, 16 Nisan halk oylamasinda, olagan seçimlerde oldugu gibi, R.T. Erdogan’la karsisindakiler arasinda bir seçime gitmedigini, “evet” dediginde, rejimin yani laik, demokratik hukuk devleti yapisinin, Tek Adam yönetimine dönüsecegini, gerekçeleriyle anlatmak gerektigini vurguluyor. Bunun da geçmisteki gibi degil, bu kez ev-ev, bire-bir yurttaslarla yüz yüze görüserek olacaginin, altini çiziyor. Bu bilinenleri niye tekrar ediyorum diyebilirsiniz. 16 Nisan halk oylamasi, 44 yildir onlarca defa sandik ve seçmen görmüs deneyimli bir politikaci olarak, benim için de apayri bir seçim. Ilk söyleyecegim, olabildigince daha çok seçmene ulasmak için herkes kendince “orijinal” yollar aramamali. Hepimize düsen, CHP Genel Baskani'nin sadelestirdigi “söylemi” her kapida, bikmadan ve yorulmadan tekrar etmektir. Daha önce yazdigim gibi, CHP Genel Baskani'nin söylemini ben su dört soruda özetlemistim: On dört yildir Basbakan ve Cumhurbaskani olarak, kendi deyisiyle “astigi astik, kestigi kestik” (*) yöneten Sayin Recep Tayyip Erdogan, ülkeye yeni gelmis gibi, AKP’li Cumhurbaskani (Tek Adam) oldugunda, 1-Can almaya, kan akitmaya devam eden “terör” bitecek, ülkede huzur ve güven ortami dogacak mi? 2-Hukukun üstünlügü saglanip, yeniden “Adalet Mülkün Temeli” olacak mi? 3-Komsularla “sifir” sorunlu iliski baslayacak, “yurtta baris, dünyada baris” ilkesi yasama geçecek mi? 4-Türk Lirasinda istikrar, ekonomide sürdürülebilir kalkinma, gelir dagiliminda adalet saglanacak ve issizlik azalacak mi? (*) 23 Nisan 2010’da, TBMM’de R.T. Erdogan’in, yerine oturttugu sanal basbakan küçük Elgin Koçubaba’ya ögüdü.

Tarih: 20.02.2017 10:58:09

Okunma : 414

Kategori : BiGazete

yorum oku/yaz - Yazdır