Cevikce / Haber ayrıntısı

DIYET

Issizlik son yedi yilin zirvesinde (TÜIK).
 

Halkin en önemli gündem maddesi AS ve IS sorunu bu haldeyken AKP’nin Reis’i istiyor diye, ülkeyi yöneten kadro ile muhalifleri, As-Is’le hiç ilgisi olmayan “Tek Adam Anayasasi” için “evet-hayir” kavgasini sürdürüyor. Her seçimde oldugu gibi Reis ve Tayfasi, kendi yanlislarinin sonucu Komsularimizla ve Avrupalilarla Arapsaçina dönen dis iliskilerimizi yine, “magduriyet” teranesine dönüstürdüler. Öylece, halkin soven(*) duygularini sonuna kadar tahrik ederek, 16 Nisan’da sonuç alma pesindeler. Muhalefetin basini çeken CHP Genel Baskani ise, tirmandirilan gerginlige ragmen, sogukkanliligini özenle koruyarak seçmene, yüz yila yakindir halkin özverisiyle esigine geldigimiz çagdas uygarligin (demokrasimizin), sil basa dönecegini, nedenleriyle anlatmaya çalisiyor. Basta AK Saray olmak üzere, medyadaki yandaslarinin tirmandirdiklari sertlik ve korkuya dayali propagandadan görülüyor ki, “Hayir” telasi bacayi sarmis durumda. Fakat sonucu asil belirleyecek olan, özellikle kafasi iyice karismis olan merkez sag seçmenin, su üç hafta içinde bu baski karsisinda gösterecegi tepki olacak. Düsürüldügü, “kredili tüketim tuzagi” yüzünden, “alacaklisinin" Reis oldugu korkusundaki, simdiye kadar her dedigini yapmaya zorlanan As-Is derdindeki büyük kitle, bu kez fert-fert “Diyet” ini ödemeyi göze alabilecek gibi… Bu gözlemimi yaziya dökmeme, 15 Subat Çarsamba günü CHP Genel Baskani Kiliçdaroglu’nun topragimda, Amasya Tamimi'nin “Milletin bagimsizligini, yine milletin azim ve karari kurtaracaktir” ilkesine bagli olarak yaptigi konusmaya, yanimdaki yöremdeki bildik-ettik merkez sagdaki hemserilerimin düsünceli halinin animsattigi Ömer Seyfettin’in, “Diyet” hikâyesi neden oldu: “Haci Kasap çubugu yanina birakti. Hizmetçisi Ali’nin bu agir bakisindan kurtuluvermis gibi dirlandi: -Kolunun diyetini benim verdigimi unutuyorsun galiba!- dedi. -Ben olmasaydim simdi çolak kalacaktin-... Koca Ali yine karsilik vermedi. Aci aci gülümsedi. Kizardi. Sonra birden sarardi. Hizla döndü. Biledigi satirlarin en büyügünü kapti. Sivali kolunu, yüksek kiyma kütügünün üstüne koydu. Kaldirdi, agir satiri öyle bir indirdi ki... O anda kopan kolunu tuttu. Gördügü seyin ürperticiliginden gözleri disari firlayan Haci Kasap'in önüne: - Al bakalim, su diyetini verdigin seyi!- diye hizla firlatti. Sonra giysisinin kolsuz kalan yenini siki bir dügüm yapti. Dükkândan(**) çikti.” (*) Soven: özgün anlamda abartili, saldirgan bir vatanseverlik ve ulusal üstünlük inanci, (Google sözlük) (**) 16 Nisan oy sandigi!

Tarih: 30.03.2017 08:25:23

Okunma : 407

Kategori : BiGazete

yorum oku/yaz - Yazdır