 |
Seksen milyon Yurttasin yani Cumhurun, Baskani, |
|
geçerli oylarin ancak yaridan yüzde 1,5 fazlasini aldigindaki ilk açiklamasi, “Ati alan Üsküdar’i geçti” oldu. Yani “Kuvvetler ayriligina dayali, laik demokratik hukuk devleti” için “Hayir” diyen yariya yakin seçmene “Ben hedefime ulastim, siz derdinize mum yakin!” diyor. Basbakan oldugu ilk günlerde, memleketi Rize’de “Demokrasi bizim için hedefe giden yolda araçtir” sözündeki hedefi neydi: “Hukukun üstünlügüne dayali Laik Demokratik Cumhuriyeti”, “Islami Cumhuriyet” e dönüstürmek. Bu yolda yürürken su üç cümleyi sik sik yineledi. “Demokrasi sadece sandiktir”, “Dindar nesil yetistirecegiz” ve ”Önümüzdeki engelleri asmak için yeri geldiginde, sabirla kizilcik surubu içecek, kan kusacagiz”. Bu üç cümleden birincisinin anlami, “Demokrasi bizim için ne insan haklari, ne özgürlükler, ne adalet ve nede hukukun üstünlügü demektir, yeter ki sandiktan biz çikalim”. Pazar aksami iste o küçük 1,5 farkin üzerine, “Ati aldik ve Üsküdar’i geçtik” deyisi, bu anlayisin belgesidir. Ikincisi, 2007 seçiminden bu yana, “2023’e kadar bütün genel liseleri, imam hatip lisesine dönüstürme” plani için AKP hükümetlerine verilen talimattir. Üçüncüsü de, Ergenekon, Balyoz davalariyla devlet vesayetini ellerine almak için uyguladiklari sinsi stratejinin göstergesidir. Peki, simdi ne olacak? Önce “Partili Cumhurbaskanligi” hukukilesecek. Sonra da Cumhurbaskanligi Hükümeti'nin Anayasa degisikliginde öngörülen hak ve yetkilerinin, en kisa zamanda gündeme girmesine çalisilacak. AK Saray'in, 2019 seçimini bekleyecegini kimse sanmasin. Yarindan tezi yok, hizli adimlarla tam hedefe ulasmak için, halk oylamasi öncesi oldugu gibi özel ve kamusal tüm güçler ve olanaklar seferber edilecektir. Basta CHP olmak üzere, “Tek Adamlik Rejimi” karsitlari açisindan olacak ise, sonuçlarla ilgi Yüksek Seçim Kurulu'nun kararlari üzerine baslatilan tartisma tirmanacak. Öte yandan TBMM’de uygulama yasalariyla ilgili baslayacak müzakerelerde, özellikle “kuvvetler ayriligi” konusunda, Tek Adam'in gücünü telafi edici ve önleyici maddelerin meclisten geçmesi için güçlü bir muhalefet hazirligina girisilecektir. Bunlari okuyunca, diyeceksiniz ki, “Hala mi iyimsersin”. Ilk saatlerde, kendi kendime, “Artik yazmamin bir anlami var mi?”, demedim degil. Ancak, sabahin ilk aydinligi ile üzerimde, sanki daha bir sorumluluk duymaya basladim. Bu aksam saatlerine gelince de, iyimser degilim ama karamsar da degilim. Baksaniza, 48,5’un dagildigi illere? Ve baksaniza, o Iç Anadolu’daki yillarin ezilmisliginin ve horlanmisliginin duygusal ve tinsel tepkisi içindeki yüzde 51,5’un Bati'ya duydugu sinsi, gizli ve hakli özleme? Az kaldi... Bir daha ki sefere, “Aydinlik”, Ankara’dan öteye elbet geçecek. |
|