Cevikce / Haber ayrıntısı

Ne NOKTA ne de VIRGÜL?

Türkiye Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan’in,
 

ABD Baskani Donald Trump’la görüsmesi bana, “gerekçesi-kosullari-sonuçlari” açisindan hiç benzemedigi halde, 1964’te Türkiye Basbakani Ismet Inönü’nün, ABD Baskani Lyndon Johnson’u ziyaretini animsatti: 1964’de, Türkiye Yunanistan ile Kibris yüzünden siddetli bir çatisma içindeydi. Kibris'ta Türkler acimasizca katlediliyor, ama askeri olanaklarin elvermemesi nedeniyle 1974'te gerçeklesen müdahale (ben de, o karari alan CHP-MSP Koalisyon Hükümetinde Bayindirlik Bakani idim) o dönemde yapilamiyordu. Çünkü çikarma gemileri ve benzeri olanaklar yoktu. Inönü Hükümetinin uçaklarla Kibris'taki Rum mevzilerine yaptigi kismi bombalamalara da ABD karsi çikti. Türkiye ve CHP tarihinde çok önemli bir yeri olan, ünlü “Johnson mektubu” da o dönemde yazilmisti. ABD Baskani özetle sunu söylüyordu: "Türk ordusu, ABD'nin verdigi silahlari, ulusal davalarinda kullanamazdi. Silahlar ancak ABD'nin izniyle ve NATO amaçlari için kullanabilirdi...". ABD Baskaninin bu mektubu, siyasal yasami boyunca Cumhuriyetin, “yurtta baris, dünyada baris” ilkesini hep gözeten Ismet Pasayi kizdirmakla kalmadi, duygularini ilk kez yüksek perdeden seslendiren ünlü yanitina neden oldu: "Yeni bir dünya kurulur, Türkiye de o dünyada yerini alir”. Gerçekten de 1964 sonrasi yillar, ABD tarafindan Kibris'ta yalniz birakilan Türkiye’nin, Sovyetler Birligi (bu günkü Rusya) ile “iyi komsuluk iliskilerinin” yogunlastigi ve bu günkü sanayilesme düzeyimizi saglayan basta Iskenderun Demir Çelik, Aliaga Rafinerisi, Seydisehir Alüminyum, Arpaçay Baraji gibi yedi büyük alt yapi projesinin basladigi yillar oldu.
Cumhurbaskani Erdogan’in giderken yüksek sesle, “iliskilerimizin kirilma “NOKTA’si olacak” dedigi tepkisi, ABD’nin PYD’nin silahli kanadi YPG’ye agir silahlar verme kararini Baskan Trump’in imzalamis olmasiydi. Beyaz Saray görüsmesi öncesi, PYD Lideri Salih Muhsin’in su demeci yayinlandi: “…sen kendin (YPG’i kastediyor) silaha muhtaçsin ve kendini savunmak için herkesten silah istiyorsun, kalkip da bu silahlari baskalarina vermezsin. Hiçbir zaman bu silahlar PKK’ya geçmeyecektir. Silahlari verenler de bunun tedbirini alirlar, makul garantisini alirlar”.
Iki Baskanin yirmi dakikalik görüsmesinde de, Donald Trump’in Salih Müslim’in dediklerini tekrar ettigi ve Türkiye Cumhuriyetinin AKP’li Cumhurbaskanin da, bu sözlerden rahatladigi (!) anlasiliyor. Ancak, Türkiye’nin dis iliskilerde en güçlü haber-yorumcusu Sedat Ergin’in ikili görüsmeyi yorumlayan yazisindan anliyoruz ki, Partili Cumhurbaskani R.T. Erdogan’in Baskan Trump’la görüsmesindeki asil derdi, öyle esip üfürdügü gibi YPG degil, 17-25 Aralik’in intikamini bir türlü alamadigi Fetullah Gülen imis.
Simdi Erdogan-Trump görüsmesinin gerçek neden ve sonucunu ve de Ismet Inönü- Lyndon Jhonson görüsmesine “gerekçesi-kosullari-sonuçlari” açisindan hiç benzemiyor” dememin, nedenini çok net “anlatabildim” saniyorum!
Not. Sedat Ergin’in, Hürriyet Gazetesindeki 17 Mayis günkü yazisini lütfen okuyunuz.

Tarih: 21.05.2017 11:51:59

Okunma : 369

Kategori : BiGazete

yorum oku/yaz - Yazdır