Cevikce / Haber ayrıntısı

Seçimi Aday degil, Parti kazanir

“En küçük bir yanlis bizi götürür. Istanbul’u kaybedersek Türkiye’yi kaybederiz”
 

, bu sözleriyle AKP’li Cumhurbaskani R.T. Erdogan, Kadir Topbas’i alip yerine Mevlüt Uysal’i getirmesinin gerekçesini açiklamis oldu. Bu günden Uysal’i getirmesi, önümüzdeki seçimde illa ki O’nu aday gösterecek demek degildir. Ama anlasilan, aday arayisina baslamis. AKP’nin olumsuz gidisati, Uysal’in da gelecegini belirleyecek. Çünkü öyle anlasiliyor ki, AK Saray'a göre, kendi sonunu da belirleyecek Istanbul Belediye Baskanligi'ni almanin ilk kosulu, kazanacak bir aday bulmasi imis! Yarim yüz yila yaklasan birikimimle, bu konuda sonunda söyleyecegimi düsüncemi, hemen açiklamak istiyorum: “Belediye Baskani seçiminde oyunu kullanirken seçmenin, kisiye yani isme önem verdigi kanisi, gerçeklere dayanmiyor”. Dogrudan ya da dolayli katkisi olan biri olarak, 1974 seçiminden bu yana gördügüm gerçek, "Seçmenin çok büyük oranda adaya degil, partiye oy verdigidir". Ayrica, nüfusu milyonu asmis illerdeki sandik sonuçlari, belediye baskanligi seçimlerinde, seçmenin daha çok öndeki iki büyük parti arasinda bir seçim yaptigini belgeler. Yani bir anlamda, tek kisilik seçim oldugundan seçmen, iki en büyük partiden birisi üzerinde durur. Bu savlarimi, belgelemeye çalisacagim: 1973 genel seçiminde CHP, yeni genel baskani Bülent Ecevit’le birinci parti olmus ve Erbakan Hoca'nin Milli Selamet Partisi'yle hükümet kurmustu. Uzun aradan sonra CHP, halkin indinde Karaoglan Ecevit ile, bir iktidar partisi imaji yaratmisti. 1973 Aralik ayindaki yerel seçim CHP’nin bu rüzgâri altinda yapildi. Istanbul, Ankara, Izmir basta büyük illerin hepsinde belediye baskanliklarini, Süleyman Demirel’in Adalet Partisi karsisindaki CHP kazandi. Sonralari ünlü olan Ahmet Isvan, Vedat Dalokay ve Ihsan Alyanak o seçimde henüz siradan adaylardan biriydiler. 1977 genel seçimine giderken Artvin’den Mugla’ya, Edirne’den Hakkâri’ye seçmenin gözünde artik, Karaoglan Ecevit vardi. CHP o seçimde 1950 sonrasi ilk kez yüzde 42 oy aldi. Ayni yil yapilan yerel seçimi de, yine CHP kazandi. istanbul'da Aytekin Kotil, Ankara'da Ali Dinçer ve diger büyük sehirlerde yeni isimler, partilerinin rüzgâri sayesinde Belediye Baskani oldular. 12 Eylül 1980 darbesi sonrasi askeri cunta, partileri kapatti. 1984 yerel seçimini Kenan Evren'in izin verdigi iktidarda olan Turgut Özal’in yeni taninan partisi ANAP kazandi. Bilinmeyen isimler, örnegin Istanbul’da Bedrettin Dalan, Ankara’da Mehmet Altinsoy ve Izmir’de de genç hesap uzmani Burhan Özfatura belediye baskani oldular. Gazetelerin basligi söyleydi, “ANAP’in zaferi”. 1989 yerel seçimine dogru ANAP hizli bir düsüsteyken, CHP’nin yerine kurulan Erdal Inönü’nün basinda oldugu Sosyal Demokrat Halkçi Parti (SHP) yükselisteydi. Bu duruma karsin seçim öncesi anketler, Istanbul’da ANAP’li Baskan Bedrettin Dalan'in, yüzde 70’in üzerinde bir oyla kazanacagini gösteriyordu. Sandiklar açildiginda beklenen gerçeklesmedi; seçmen yine partilere oy vermis, SHP 67 ilin 42’sinde Belediye baskanliklarini eline geçirmisti. Haber basliklarinin içinde en anlamlisi, “Özal’a seçmen darbesi” idi. 1994’e gelindiginde, Özal’in ölümü sonrasi Çankaya’ya çikan Süleyman Demirel’in yerine DYP’nin basina ilk kadin Basbakan Tansu Çiller gelmisti. Ne var ki ülke, terörün tirmandigi, enflasyonun yüzde 100’leri geçtigi bir dönemi yasiyordu. Büyük illerde sol ve sag partiler bölünmüs, örnegin Istanbul’da SHP Zülfü Livaneli’yi, DSP Zekeriya Temizel’i, CHP Ertugrul Günay’i aday çikarmis, Ilhan Kesici ANAP'in, Bedrettin Dalan DYP'nin adayi olmuslardi. Ve bu dagilmislikta Erbakan Hoca'nin milli görüsçü adayi R. T. Erdogan aldigi yüzde 24 oyla, sandiktan belediye baskani çikmisti. 1999’da yerel seçimler, genel seçimle birlikte ayni gün yapildi. Dolayisiyla zaten 28 Subat dolayli darbesi yüzünden kafasi karismis olan seçmenin, partiler dururken adaylara bakacak hâli yoktu. Iline göre degisen, daginik bir oy dagilimi oldu ve genellikle bir önceki belediye baskanlarinin partileri kazandi. Örnegin Istanbul’a, Erbakan Hoca'nin yasakli baskani R. T. Erdogan’in yerine ayni partiden Ali Müfit Gürtuna geldi. 2004’e gelindiginde seçmen artik AKP ile tanismis ve karsisinda iktidari degistirecek güçte bir parti kalmadigini görmüstü. Çünkü ana muhalefet CHP içinde, genel baskan ile karsitlari arasinda kiyasiya bir kavga sürmekteydi. Dogal olarak hemen her yerde belediye baskanliklarini AKP adaylari kazandi. Kadir Topbas, düne kadar partisinin gücüyle Istanbul'da devam ediyordu. 2009 yerel seçiminde de seçmen AKP’nin mutlak iktidarinin etkisi altinda, yine adaylara bakmaksizin oyunu kullandi. Istanbul’da CHP, Ugur Dündar’in yönetimindeki TV tartisma programlarinda, iki önemli AKP’li karsisindaki basarili imajina dayanarak bu günkü Genel Baskani Kiliçdaroglu’nu Baskan Topbas’a rakip çikardi. Sonuçta CHP, bir önceki seçimdeki oyunun ancak iki puan üzerinde oy alabildi. 2014’de CHP, Sisli Belediye Baskani Mustafa Sarigül’ün popülaritesine güvenerek, hem de ilçe belediyelerin çogunda O’nun istedigi adaylarla seçime girdi. Henüz gençlik kollarinda iken tanidigim ve uyarilarimi önemsedigini bildigim için Baskan Sarigül’e “Sisli’yi birakmamasini, AKP’nin parti olarak yipranmakta olduguna bakarak seçimi alabileceginin yanlis hesap oldugunu, CHP’nin oyunun artacagini ama yine de kaybedecegini” bir-kaç kez anlattim. Hala pismanligini dile getirmeye devam ediyor ve bu seçimde geri dönüp, yeniden Sisli’ye aday olmaya çalisiyor. Ben bunlari, Tek Adam AKP Genel Baskani ve Cumhurbaskani R.T. Erdogan’in yukardaki sözü dolaysiyla ama O'na degil, açikçasi CHP Genel Baskani Yurttas Kemal Kiliçdaroglu’na animsatmak için yaziyorum. Özellikle Istanbul, Ankara ve Izmir baskanliklari için, CHP’de adaylik yarisi baslamis gözüküyor. Her üç Anakentte de kendini layik(!) görenlerin “pazarlama” çabalari baslamis durumda. Bunlar elbette parti içi demokrasinin olumlu isaretleridir. Ancak, AKP’li Cumhurbaskani R.T. Erdogan’in “gitme korkusu”, duygusal degil, somut bir tahmindir. “Bu seçim Tek Adam'in sonunu getirecek son firsattir”. Adalet Yürüyüsü bir gerçegi belgeledi: 2016 Nisan’in da “Hayir”da birlesen seçmen kitlesi, bu seçimde de birlikte olabilir. Yeter ki, CHP, çikaracagi adayin kimligiyle degil, açiklayacagi seçim bildirgesindeki program, hedef, amaç ve hedefleriyle seçmeni, daha dürüst, daha verimli, daha hizli ve daha hakça hizmet verecegine inandirabilsin.

Tarih: 3.10.2017 16:21:33

Okunma : 340

Kategori : BiGazete

yorum oku/yaz - Yazdır