 |
Onlarca kurultay görmüs, on genel baskanla çalismis bir CHP’liyim. |
|
Laik demokratik cumhuriyetin kurtulusu(!) için son sandik olacak, erken ya da zamanindaki partili cumhurbaskanligi (tek adam) seçimi öncesi bu günkü kurultayda, düne göre hiçbir seyin degismeyecegini görüyorum. Nedeni de, genel baskanindan en sade üyesine kadar herkes, her kurultayda oldugu gibi bu kurultayda da, “KIM VE KIMLERIN” sandiklardan çikacagiyla mesgul. Yine her kurultayda oldugu gibi bu kurultayda da, bir yere aday olsun-olmasin, politikada iddiasi olanlar, sözlü ve yazili çikisla, ülkenin ve partinin karsi karsiya oldugu sorunlar ve çözümleri üzerine özelestiri ve önermeler yaptilar. Ancak, bu saygin ve önemli çikislara karsin, hangi konumda olursa olsun bu partililer de, yine daha önce onlarca kurultay öncesinde oldugu gibi benzer çikislarin bu kurultayda da karsiliginin olmadigini çok iyi biliyorlar. Kimse alinmasin, CHP’ye aklen bagli olan herkes indinde, “kurultaylar partisi” yaftasini sirtindan atamamis CHP, bu kurultayinda da, “genel baskan (kisilerin)” yarisindan baska bir anlam tasimiyor. Üstelik yine bu gün de, daha önceleri oldugu gibi var olan genel baskandan baskasinin bir sansi olmadigini herkes bildigi halde. Üstelik yine genel baskan degisikliginin, partinin de, ülkenin de asil meselesinin çözümü olmadigini yine herkes bildigi halde. “Umut her zaman vardir”a, hala inaniyorum. Öyleyse neden bunlari yaziyorum? Gerçegi kabul edip, ona göre “ne yapmaliyiz”in yanitini aramaliyiz. Bir kere, artik Türkiye’miz, “parlamenter demokrasi” degil. Yani basta, demokratik devletin bütçesi olmak üzere, yasalari, halkin seçtigi parlamenterlerden kurulu meclis yapmiyor. Yürütmeyi yapan, meclisin içinden çikan ve güvenoyuna bagli hükümet yok artik. Adi üstünde, partili cumhurbaskaninin “tek adamin” yasama ve yürütmeyi tek elden ve aile boyutunda tek basina üstlendigi, yargiyi yönlendirdigi böyle bir sisteme, dünyanin hiçbir yerinde demokrasi denmez-denemez. Animsayacaksiniz, kader kardeslerinden Biri gezi olaylarinda polisin orantisiz güç kullanimini elestirerek, ”demokrasi sadece sandik degildir” sözüne karsilik Digeri “evet demokrasi sadece sandiktir” demisti. Simdi de erken ya da zamaninda yapilacak seçimde bu Tek Adamligi anayasal yapiya oturtmak için AKP ile MHP arasindaki ittifakla, sandiktan birinci turda çikmayi, kotarmaya çalisiyorlar. Anlastiklari ittifak oy pusulasi için bir gazetemiz su basligi atmisti: “AKP ve MHP asla kaybetmemenin formülünü buldu”. “Gerçegi kabul edelim” derken, anladigim ve anlatmak istedigim iste bu gerçek. Artik CHP’nin parlamenter demokrasinin sonucu, sandiktan çikarak güvenoyuna dayali bir iktidar (koalisyonla bile olsa) olma kanali yok. Umudu canli tutacak olan, yerel seçimlerde iktidari almak-alabilmektir. Bu gerçeklesebilir- gerçeklestirilebilir “UMUTTUR”. Yeter ki CHP (Kim- Kimler bu kurultayda seçilirse seçilsin), Adalet Yürüyüsüyle saglanan “birlesik gücü”, partizanligi, kisisel kariyer hesaplarini asan dogru-düzgün Baskan Adaylarinin arkasina almayi, becersin-becerebilsin. |
|