Cevikce / Haber ayrıntısı

Biriniz “DIN’E”, Biriniz de “ATATÜRK’E” yaslandini

Tam yarim yüz yildir, iç ve dis politikada devletin en üst düzey kadrosu içinde ve
 

yine liderlerin en yakininda görev yapmis birisi olarak, son bir yildir olanlari yorumlamakta çok zorlaniyorum. O nedenle de yazilarimda, içerden ve disardan çok kisinin alamayacagi bilgi kaynaklarima karsin, özellikle güneyimizde bulastigimiz batakliktan uzak durmaya çalisiyorum. Akli ve birikimi olsun olmasin önüne gelenin iyi niyetle akil sattigi ya da yandas hizmetlilerin yangina körükle gittigi su ortamda, yurttasin kafasi tümüyle karismis durumda.
Ankara, “Komsularla Sifir Sorunlu Dis Politika” ilaninin ilk adimi olan, Fenerbahçe Futbol Takimini Sam’da birlikte alkisladigi Suriye Devlet Baskani “dost Esad’a”, “katil Esed” dedikten bu yana özellikle güney sinirlarimizda çok çeliskili bir süreç izledi. Bu gün artik, içerde disarda, basta “üst ve orta akillilar” olmak üzere, birakin sade yurttasi, kurmaylar, uzmanlar, diplomatlar ve deneyimli politikacilar bile yarini göremez durumda. Daha vahimi de, böyle bir zamanda Beyaz Sarayda, ABD tarihinin en “ne oldugu ve ne yaptigini, kendi bile bilmez, görmez” bir Baskan oturuyor. Gerçek o ki, Nuri Bilge Ceylan'in, Cannes film festivalinde ödül alirken yapmis oldugu konusmada “bu ödülü, tutkuyla sevdigim, yalniz ve güzel ülkeme armagan ediyorum'' dedigi Türkiye’miz, bu gün gerçekten yap yalniz.
Dedim ya, onca birikimime karsin ben artik son olaylar üzerinde tartismayi, elestiriyi ve hele de akil satmayi, okurlarima karsi saygisizlik sayiyorum. Yine de, su günlere isik tuttugu için Basbakan Bülent Ecevit’in, 1974 Kibris Baris Harekâti sirasindaki dis politika danisman Haluk Ülman’in, bakan oldugumda, “kulagina küpe olsun” sözlerini animsatmak istiyorum. “Dis iliskilerde, duygusal düsünmenin ve kararlarin yeri yoktur” ve “Bulundugunuz zaman dilimi içinde, güçlü ülke ülkelerin çikarlarini, kendi çikarlarinizla çatistirmamanin yolunu bulacaksiniz” ilkeleri bu gün her zamandan daha gerçek. Bir de, adini animsayamadigim bir Devlet Adaminin önemli buldugum ve su günlere çok uyan, bellegimde yer etmis “Iç politika çamasirlarinizi, dis politika legeninde yikamayin" sözünü, paylasmaliyim.
Yazimi bu son cümleye bagli olarak, ülkenin asil gerçegi üzerine yasanmis bir hikâyecik ile bitirmek istiyorum. Yillardir Türkiye gündeminin ilk sirasini hep siyaset ve dis politika konulari aliyor. Oysa 1950 seçimlerinden beri yapilan arastirmalarin ortaya koydugu bir gerçek var: “seçmen sandiga giderken oyunu etkileyen birincil etmen “içinde bulundugu ekonomik yani as-is durumudur”. Iste, bütün bu yangin ve atese karsin su aktaracagim siradan konusma, ülkenin gerçek manzarasidir; “Baskentte bir devlet hastanesi, sabah hastalar sira beklemekte. Simit yiyen genç bir bayani, susamlari yere döktügünü gören bir yasli erkek, “kizim günahtir, nimeti niye yere döküyorsun” diye azarlar. Baskidan kizaran kizcagiz, yerden eliyle tek, tek susamlari toplamaya egilir. Bu manzarayi izleyen siradaki orta yasli bir hasta, çevresinin duyacagi bir sesle, “biriniz DIN’e, biriniz de ATATÜRK’e yaslandiniz, memleketi bu hale getirdiniz” diye sokranir!



Tarih: 18.02.2018 07:59:59

Okunma : 287

Kategori : BiGazete

yorum oku/yaz - Yazdır