Cevikce / Haber ayrıntısı

HOCAM VE AGABEYIM HALUK ÜLMAN

Birlikte siyaset yaparken, kendisinden hep ders aldigim ve Türk siyasal yasami için, bir süre çok büyük
 

bir kazanim olan ama sonra yeterince degerlendirilememis Prof. Haluk Ülman agabeyimi sonsuzluga yolcu ettik.
Haluk Ülman agabeyimi sonsuzluga yolcu ettik. Prof. Haluk Ülman'i, ilk 1971'de, 12 Mart Muhtirasina karsi yazdigi yürek dolu yazisiyla tanidim. O yazisindan çok etkilenmistim. Bana göre yazdiklari, o dönemde, muhtirayi en dogru ve gerçekçi yorumlayan ve cesurca tepki koyan, müthis bir öngörüydü. Ecevit kadrolarinin gelecekteki çizgisini belirleyen bir yaziydi.
Birçok solcu aydin 12 Mart Muhtirasini destekler, bazilari da Atatürkçü reformlarin yapilacagi sanisiyla alkis tutarken, Haluk Ülman, fasizan gidisi gören ve cesaretle ortaya koyan nadir isimlerdendi. 1973 seçimleri sonucu, Haluk Hoca ile birlikte milletvekili olduk. 12 Eylül darbesinden sonra eylemli politikayi birakti ve hocaliga döndü. Benim gibiler için asil önemli yani, basta Kibris, Irak ve Avrasya olmak üzere, dis politikada 30 yildir öngörüleri çok büyük oranda dogru çikan, birkaç kisiden birisi olmasidir.
Yillar sonra Haluk Hoca’nin, (imza töreninde Basbakan Erdogan'in, AB Komisyon Baskani Barroso'ya "çak" diye elini kaldirdigi) Nabucco Projesi ile ilgili yazisi söyle bitiyordu:
"Bizi de çok ilgilendiren, Orta Asya ve Hazar petrollerinin ve dogalgazinin Bati'ya tasinmasi sorunu var. Bilindigi gibi Moskova, bu zengin kaynaklarin geçis yollarini elinde tutabilmek için, Türkiye'nin öncülük ettigi ve basta ABD olmak üzere Bati'nin da katildigi Nabucco Projesi'nin yapimina hâlâ karsi çikiyor. Enerji çikarlari oldugu için ne Bati'nin ne de Moskova'nin bu konudaki görüslerinden kolay kolay vazgeçmeleri beklenemez. Hele, "Yildiz Savaslarinin” yerini "Enerji Savaslarinin” aldigi “Yeni Dünyada".
R. T. Erdogan'in, daha Basbakan olmadan davet edildigi Beyaz Saray'da Baskan Bush'un, omzuna elini attigi günden beri, AKP’li Cumhurbaskani olarak Baskan Trump’la yaptigi son telefon görüsmesindeki politika anlayisini ve üslubunu görünce, her defasinda oldugu gibi dün de yine Haluk Hoca'yi anmistim. Eminim, çogu onun ögrencisi olan Disisleri Bakanligi’nin üst düzey görevlileri de sik sik benimkine benzer çagrisimlar yasamistir. Tam bir iç politika hesabiyla Davos'daki "van minüt" sovu, bu anlayisinin bir baska belgesiydi. Haluk Hoca yarim yüzyildan çok daha fazla birikimiyle iki ana noktanin altini hep çizmistir;
Birincisi, "Dis iliskilerde duygusal düsüncenin, beklentinin ve kararlarin yeri yoktur." Ikincisi, "bulundugunuz zaman dilimi içinde, güçlü ülkelerin çikarlarini, kendi çikarlarinizla çatistirmamanin yolunu bulacaksiniz".
Nurlar için yat sevgili Agabeyim…


Tarih: 23.03.2018 13:22:19

Okunma : 282

Kategori : BiGazete

yorum oku/yaz - Yazdır