Cevikce / Haber ayrıntısı

Firsat* 7 Haziran 2015 te kaçti

Genel Yayin Yönetmenimiz Adil Korkut’un dedigi gibi,
 

Türkiye bayram sonu hizla yerel seçim (Belediye Baskanlari seçimi) gündemine girecek. Zaten AKP’li Cumhurbaskani kongrede yaptigi konusmayla artik her sey bir tarafa, bütün gücüyle ve zamaniyla sandik yoluna çikmis durumda. Nasil olsa Donald Trump sayesinde halkin günlük ekonomik derdi basta, ülkenin iç-dis tirmanan bütün sorunlarini ABD’ye ve Yunanistan benzeri bir baska uzak-yakin düsmaninin(!) üstüne yikti, kurtuldu! Eskiden “Ana Muhalefet” denilen, simdi Tek Adam sisteminde hiçbir yetki ve etkisi kalmayan CHP de, AK Saray’in belirledigi bu gündeme “biz haziriz” deyip uydu bile. Digerleri ne yapar zaman gösterecek ama 2015 seçiminden beri oldugu gibi Devlet Bahçeli, tek adama yamanarak, mümkün olan çok sayida belediye baskani kapmak için Ak Sarayin kuyruguna takilmis durumda. Adil Korkut yazisinda, CHP’nin yapacaklarina agirlik vermis. Benim de katildigim elestirilerini yinelemeden, yasadiklarima dayali -benim de diyeceklerim- olmali dedim; Önce, toplumsal ve siyasal açidan bakarsak, aslinda demokrasi, halkin sagduyulu kullandigi oylariyla kendi ve ülkesi için yararli olacak, en yetkin ve en nitelikli yöneticileri seçtigi bir sistemdir. Bu tanimi yerlestirmis ülkelerde artik, katilim ve sonuçlari açisindan, yerel seçimlerin daha fazla önem ve öncelik kazandigi görülüyor. Bilgili ve bilinçli seçmenin, günü ve gelecegi için kendi yasam çevresinin sorunlari ve çözümleri konusuna çok daha öncelik ve önem verdigini, kimse yadsiyamaz. Bu nedenle Avrupa’nin çogu ülkesinde, genel seçime katilma oranini azaldigi ve hatta bazilarinda yarinin altina düstügü halde, yerel seçimlerde katilim, yüksek olmaya devam ediyor. Bizde de Tek Adamlik öncesi böyle olmustur. Asil önemli olan yerel seçimlerde örnegin simdilerde her derdin müsebbibi gösterilen Trump gibi “Osmanli tokadina müstahaklarin(!)” esamesi okunmaz. Seçmen, mahallesine, sitesine, kasabasina gelen ve gelecek hizmete ve kalitesine bakardi. Ne var ki artik bir süredir ülkemizde, her olanak ve firsatin karari aile boyu Tek-El'den çiktigi ve çikacagi için seçmen hesabini ona göre yapmaya zorlanmis durumda. Genel ülke yönetiminde partiler de devre disinda kaldigina göre birakin Göynücek, Kigi gibi yolsuz-yordamsiz ilçeleri, Bakirköy gibi yollu-yordamli ilçede bile seçmen, sanki sandiktan AK Saray'in adayi disinda oy çikarsa hesabi sorulur, hizmet kesilir korkusunu yasar duruma gelindi. Simdi bu gerçek karsisinda, Antalya’yi, Mersin’i yeniden kazanmak bir yana, Izmir’i bile kaybederiz tartismasina girmis bir CHP ne yapacak? Deneyimli geçinenlerin içinde en çok (19) yerel seçimde görev almis bir parti yöneticisi olarak, bu soruya artik ben yanit veremiyorum. Çünkü Genel Baskan dahil, partinin üst yönetiminin ve muhaliflerin son 6 aydir yaptiklarina-ettiklerine baktigimizda, bu soruya yanit vermek için deneyimli olmak yetmiyor. Hadi yaniti ben veremiyorum da, Sayin Baskan Kiliçdaroglu ya da Sayin Cumhurbaskani Adayimiz Ince verebilir mi! Verselerdi, 7 Haziran 2015 seçiminde seçmenin R.T. Erdogan'i 13 yil sonra ilk kez tökezlettiklerinde, bir yolunu bulup 45 gün içinde yola devamini önlerdiler. (*) Seçim sonuçlari üzerine 9 ve 10 Haziran 2015 tarihlerinde CHP Üst yönetimine de sunulan yazilarimdan iki paragraf: "7 Haziran seçiminin sonucu, basta ekonominin durumu olmak üzere, her bakimdan, bir AKP-CHP koalisyonunu kaçinilmaz kildigina isaret ediyor” “Bilelim ki, bu seçim sonuçlariyla koalisyon seçenekleri ve azinlik denemeleri, hiçbir sekilde ülkenin sicak sorunlarina dönük çözüm olmaz. Ülke, erken seçim dahil, daha karmasik ve bilinmez bir döneme girer. Politikada önemli olan, olmasini istediginizi degil, olacagi görüp ona göre ülkeniz ve partiniz yararina tavir, karar ve sorumluluk almaktir” -

Tarih: 28.08.2018 08:40:55

Okunma : 239

Kategori : BiGazete

yorum oku/yaz - Yazdır