Cevikce / Haber ayrıntısı

KARANLIKTAN AYDINLIGA

Geçen haftaki yazimda yayinladigim iki resimden biri buydu.
 

Digeri de, 1940 yilinda mandolin çalan köy enstitüsü ögrencilerinin resmiydi. Yazimin basligi da, AKP’nin yaftasindaki ampulü ima ettigim “Ampulün Karanligi” idi. Bu hafta ise, 2014’de AKP’nin çikardigi “Ortaokullarda Türban Serbestisi” kararini elestirdigim yaziyi güncellestirmek istedim. Çünkü Anayasa degisikligi ve 24 Haziran seçimiyle egitimde, 2014’den bu yana yapilanlar, “durmak yok, yola devam” hirsiyla, 12-18 yas kusagini da, Imam-Hatip’e zorlamaya kadar ulasti. Ekonomideki çöküsü karartmak amaciyla halkin As-Is derdini gözlerden ve akillardan kaçirmak için AK Saray, ülke gündemini “bütün olumsuzluklarin sebebi dis düsmanlar” propagandasiyla kilitlemis durumda. Aslinda akli basinda herkes biliyor ki, bu güne gelisin arkasinda, son on bes yilda, “egitimin” tam anlamiyla “egitimsizlige” dönüstürülmesi gerçegi var. O nedenle buraya gelisin, “önce geçmisini hiç unutmamaliyiz ve sonra da…?” diye düsündüm: 80 yasindaydim. Bilincime erdigim günden beri hiç, 22 Eylül 2014 aksamindaki kadar, karamsar olmamistim. Resmi Gazetede 27 Eylül tarih ve 29132 sayi ile yayinlanan yönetmelikle, Ortaokullarda türbanin serbestisiyle, laik demokratik çagdas egitimin temeline, "çoklu zaman ayarli bomba" konulmus oldu. Öyle ki, planlayanlar amaçlarina ulasana dek, halkin tepkisine göre aralikli olarak, asamali bir süreçte bu bombayi patlatacaklardi! Öyle de oldu. 0 güne gelisin, 14 yil öncesine gidelim; AK Saraydaki AKP’li Cumhurbaskani, basbakanliginin ilk yilinda, gittigi memleketi Rize'de, "demokrasi bizim için hedefe giden yolda araçtir" demisti. Bu sözünden kisa süre sonra da, bu gün artik gün gibi ortaya çikan hedefini, sonradan milletvekili yaptigi müstesari Ömer Dinçer'in agzindan açiklamisti: "Cumhuriyet'in baslangiçta ortaya koydugu laiklik, cumhuriyetçilik ve milliyetçilik gibi birçok temel ilkenin yerini, daha çok katilimci daha adem-i merkezî daha Müslüman bir yapiya devretmesi sorumlulugu ve artik bunun zamani geldi". AKP iktidarinin basindan beri, sakiz gibi çignenen o "ileri demokrasinin" ne oldugu da, yillar sonra, Gezi olaylari sirasinda, polisi orantisiz güç kullanmakla elestiren ve "demokrasi yalnizca sandik degildir" diyen, "Kardes(!)" eski Cumhurbaskani Gül'e verdigi yanitla anlasilmis oldu: "Evet, demokrasi yalniz sandiktir (R.T.E)". Görülmüstü ki, "insan haklari, özgürlükler ve ileri demokrasi" nakaratlariyla ulasilmak istenen hedef, "Islami cumhuriyet” idi. Bunun tek yolu da, kendi sözleriyle, "dindar gençlik yetistirmekti". Biraz okumus, biraz aydinlanmis herkes bilir ki, 18 yasindan sonra, ne yaparsaniz yapin beyinleri akil-bilim ve gerçek disi bagnaz saplantilarla doldurmak olanaksiz olmasa da çok, çok zordur. O nedenle, AK Saraylilar biliyordu ki, yollarinin kapisini açacak olan “taze beyinleri sartlandirma(kosullandirma) ve kinlendirme” 4 yasinda baslayip, 18 yasina kadar sürmelidir. Hiç tartismasiz, bu savasim, 95 yillik laik cumhuriyete "baskaldirinin" en can alici sürecidir. Yine hiç tartismasiz, bütün bu köklü degisiklikler, laik cumhuriyetin temelini sökmek, toplumu çagdas uygarlik yolundan alikoymak ve yönünü uygar-aydinlik dünyadan karanliklara döndürmektir. Üstelik ne acidir ki, kuvvetler ayriligi darmadagin edilmis, devletin en tepesinden asagiya kadar, kamusal sorumluluk ve yükümlülük altinda olan kisi, kurum ve kuruluslar, bireysel hesaplari için Tanzimat’tan bu yana ilk kez bu kadar kolay ve erken teslim alinmislardir. Bütün bu gerçeklere karsin, basta CHP olmak üzere, siyaset adamlari, bilim dünyasi, sivil toplum kuruluslari, medya ve benzeri laik demokratik cumhuriyet sevdalilarinin, üstüne düseni yapmak için yine de, her zamankinden çok daha bilinçli, kararli ve birlik-dayanisma içinde olmasi zorunlulugunu, naçizane bir kez daha animsatmak istedim.

Tarih: 1.10.2018 09:11:48

Okunma : 230

Kategori : BiGazete

yorum oku/yaz - Yazdır