Cevikce / Haber ayrıntısı

Artik Daha da IYIMSERIM

Ilk sonuçlardan sonra,1 Nisan 2019 sabahi yazima,
 

“Simdi artik Türkiye Cumhuriyetimizin gelecegi AK Sarayin ne yapacagina bagli; Ya ülkemizin ve halkimizin gelecegini karartan yoldan dönmek yürekliligini gösterecek, ya da balkon konusmasinda “hadi bakalim nasil yöneteceksiniz!” dedigi gibi partizan tarafgirligini sürdürecek” diye baslamis... “Hala iyimser misin derseniz, hala da iyimserim!” yanitiyla bitirmistim.

Bu gün 8 Nisan 2019, Istanbul’da AKP’nin itirazlari dolaysiyla sonuç hala alinamadi. Yetkili parti üst yöneticisi olarak bildigim, 1973 seçimlerinden beri böyle bir durum yasamadik. Üstelik sonuçlara itirazin(*), en tepesinden gelen emirle iktidardaki partiden (AKP’den) geldigi de yine hiçbir seçimde görülmedi. “En tepeden” diyorum, çünkü AK Saray (AKP Genel Baskani) yukarida yazdigim gibi “partizan tarafgirligini” sürdürmeye kararli. Yoksa "tarafsiz olacagina" yemin etmis bir cumhurbaskani, “belediye meclislerin çogunlugu bizde”, “topal ördek karar alamaz, is yapamaz”, “devlet olarak destek degil, köstek olurum” gibi sözleri, hem de övünçle söylemez!

Aslinda, Istanbul’daki bu direnisin nedeni, ne CHP’nin Istanbul’un büyük sehir belediyesini kazanmasi ne de Ekrem Imamoglu’nun belediye baskani olmasidir. AK Saray aile boyu eline aldigi ülke yönetiminin (devlet vesayetinin) elinden çikmakta oldugu telasina kapilmis durumda. Gerçekten de, ülkenin toplam ekonomik kaynaginin yüzde 70’i, Istanbul’la birlikte Ankara, Izmir, Adana, Antalya, Mersin ve Mugla'da üretilmektedir. Ve AK Saray görüyor ve biliyor ki, halkin (seçmenin) gözünde, bu kaynagin yaratilmasinda ve kullaniminda katki payi ve etkinlik (yetki), merkezî yönetimden daha çok yerel yönetimlerin elindedir. Öyle olmasa, seçime giderken Istanbul ve Ankara basta, kendinde olan birçok belediye baskanini görevden alir miydi? Çünkü sonuçta, hep yineledigim gibi, seçmen sandiga giderken aklinda öncelikle AS ve IS derdi vardir. Öyle oldugu için, seçim öncesi çare diye tanzim satis ve Pazar denetimleri gibi göstermelik önlemleri de, yerel yönetimler araciligi ile almaya çalisti.

Bundan sonra, Tek Adamlik hakkini(!) kullanarak (belediye meclislerindeki çogunlugu ile), yakistirma nedenlerle bu kentlerde belediye baskanlarini hizmetten engellemeye kalkar ya da görevden almaya kadar giderse, simdiden bilinsin ki, aynen “metal yorgunlugu” diyerek kendi seçtirdigi baskanlardan kurtulmaya da benzemez. Bu kez Halk (seçmen) ilk firsatta faturayi 31’Mart’tan daha agir keser.

AK Saray (Partili Cumhurbaskani) son bir yildir, bütün zamanini ve iktidar gücünü basta Istanbul ve Ankara, belediye baskanliklarini kazanmak için harcadi durdu. Bu nedenle de, ülkenin tirmanan iç-dis genel siyasal ve toplumsal sorunlarini, soyut söylemlerle geçistirmeye ve gündemden kaçirmaya çalisti. Sonuçta, sadece hamasi feryattan öte ülkenin gelecegi için sagduyulu ve sorumlu hiçbir davasi olmayan köhnemis Devlet Bahçeli’ye kan vermis oldu. Göreceksiniz yakin gelecekte yine “kandirildik” diyecekler.

(*) Sandik basinda gözlemcilerin islak imzali tutanaklara itiraz etmemesine ragmen iktidardaki bir partinin sandiklarin yeniden sayilmasini istemesi yasaya ve YSK’nin önceki kararlarina aykiridir. 2014 yilinda Ankara’da Mansur Yavas’in itirazlari bu nedenle ret edilmistir. Bugüne kadar da seçimlerde bu karar uygulanmistir.

Tarih: 4/9/2019 12:23:24 AM

Okunma : 187

Kategori : BiGazete

yorum oku/yaz - Yazdır