Cevikce / Haber ayrıntısı

ONA* Rağmen Sabır ve Umut Diliyorum

Cuma günü İslam dünyasının mübarek ayı Ramazan başladı.
 




Dini olduğu kadar başta oruç tutmak, o aya özgü “davranış-anlayış-özveri-yardımlaşma-sevecenlik” alışkanlık ve adetlerimiz, dini olduğu kadar zengin kültürümüzün bir parçasıdır, diyebilirim. Bilinir, her yıl 10 gün öne geldiği için 36 yılda bir ayni tarihlerde başlar. Bir Müslümanın aynı ayda ramazanı kaç kere görebileceği ömrüne bağlıdır. Ben bu yıl Nisanın son haftasında ikinci kez Ramazanı yaşıyorum. 11 yıl daha yaşarsam üçüncüyü de görebilirim?

“Bunda yoksul isen anda yücesin”. Bu bir ilahi mısraıdır. Hani mevlithanlar camilerde hep bir ağızdan okurlar ya, işte onlardan birinin bir satırı. Anlamı açıldığında, "Bu dünyada yoksul isen, öbür dünyada her varlığın olacak" diyor.

Mübarek Üç Ayların sonuncusu olan Ramazan, Müslümanların oruç tutma ayıdır. Bu ay, İslam'da ibadetin en yoğun yapıldığı bir aydır da. Ramazanda kılınan teravih, vakit namazlarına göre daha fazla 33 rekât kılınır. Dedem Osman Hoca çok hızlı kıldırdığı için cemaat “Ekspres İmam” adını takmıştı.

Eskilerde, Ramazan gecelerini hiç uyumaksızın imsak zamanına kadar ibadetle geçirenler çoğunlukta idi. Elbette ertesi gün iş-güç yoktu. Hatta daha eskilerde, İstanbul'da esnafın bir kısmı dükkânını hiç açmaz ya da birkaç saat açarmış. Bugün de Anadolu kentlerinde iş saatlerini oruç düzenine göre ayarlayan yerler vardır. Oruç tutsun tutmasın, ramazan ayında dinî kurallara aykırı davranmak, çoğu yerde kınanır. Ayrıca, ibadetin tarikatlara göre şekli, süresi ve zorunluluğu konusunda farklılıklar ve görünmez bir rekabet vardır.

Yedi yaşında başlanması gereken orucun, İslam'ın diğer dört şartına göre çok daha yaygın ve inançla uyulduğu bir gerçektir. Bir anlamda diğerlerinin bireyselliğine karşın oruç tutmanın (ramazan ayının) toplumsal bir niteliği (de) vardır

Benim çocukluğumda, herkes için iftardan sonra başka bir camide teravih namazı kılmak çok özel bir duyguydu. Müze Kent Amasya’mız, İstanbul'dan sonra Bursa ile birlikte Osmanlı'nın her konuda eğitim merkezlerinden biridir. O kadar çok ibadet yeri vardır ki, istenirse otuz ramazan başka bir camide namaz kılınabilir. Eskiden, bir başka özellik de, şehrin en güzel mevlithanlarının oluşturduğu ilahi ekipleri ile her akşam değişik bir camide olabilirdiniz.

Ben de arkadaşlarımla programlarını izler, teravih namazını onlarla birlikte kılmanın heyecanını yaşardık. Çakırın Abdullah ve ekibi, hepimizi duygulandıran çokça rast, ilahileri değişik makamlarda okurlardı. İlahileri okurken kısık sesle de olsa temposuna uygun vücut hareketleri ile onlara eşlik etmek en büyük gururumuzdu: "Bunda yoksul isen anda yücesin", bu bir küçük sözcük, inançlı ruhlara "bu dünyada katlanacağın ezikliğin ve yoksulluğun karşılığı, cennette mutlaka zenginliğe kavuşacağı umudunu ve hayalini vaat ediyordu!

Bu yıl bunları anımsatmam, günlerdir süren ve belki de aylar yıllar alacak Covid-19 salgınına inat, gençlere hikaye, büyüklere de nostalji (geçmişe özlem) olsun diye. Artık bu yıl yaşadığımız o günler yok ya da çok eksikli. Dilerim gelecek yıl yine, “Evde Kal”a zorlanmayız. Kayseri Milletvekili Gani Aşık Hocamdan yeni öğrendim ki, teravih namazı cuma gibi en az 3 cemaat koşuluyla camide kılınır farzı teravih namazında yokmuş. Evde vakit namazları gibi tek başına da kılınabilirmiş.

Yukarıda dedim ya Ramazan ayı, dinî olduğu kadar başta oruç tutmak, o aya özgü “davranış-anlayış-özveri-yardımlaşma-sevecenlik” ayıdır. Elbette, önce her düzeyde ve alanda görevliler, yetkililer, sorumlular olmak üzere hepimizin birliği, dirliği ve sağlığı için, bu ayda daha özverili, özenli ve duyarlı olmamız gerekir.

Gelin soy, sop, dil, renk ve parti farkı gözetmeden bu kutsal ayın “hürmetine” ONA* rağmen Kerem Alışık’ın, babası unutulmaz sanat insanı Sadri Alışık’tan miras aldığı ve hep yinelediği gibi, Hepimiz Hepimize “uhuvvetle ve suhuletle” yaklaşalım, davranalım.

Lütfen.

(*) Laik Demokratik Cumhuriyetimizi yaşamımızdan alan, AK Saray Külliyesinde mukim Partili Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan

Tarih: 4/28/2020 10:05:36 AM

Okunma : 173

Kategori : BiGazete

yorum oku/yaz - Yazdır