 |
Asker gönderme Tezkeresi geçen hafta mecliste oylanmadan önce yazdigim yazimin basligi “Asker Irak’a Gidebilecek mi?” idi.
Daha önce Amerika’daki izlenimlerime dayanarak, Irak’taki yeni yönetim gibi, ABD’nin etkili çevrelerinin de Türkiye’nin Irak’a girmesini istemediklerini yazmistim. Tezkere çiktiktan sonra karsi tepkilerin daha hizla yayildigi görüldü.
|
|
Dün bilgi kaynaklarina dayanarak verdigi haberlerine çok güvendigim, Yasemin Çongar’in Washington’dan yazdiklarina bakilirsa, özellikle ABD Pentagon çevresinde Türk Askerinin gidisine karsi olanlarin daha agir bastigi görülüyor. Dün bir haberde de Irak’taki ABD’nin en yetkilisi Brenner’in de karsi oldugu anlasiliyor. En son Ürdün Krali’da, Disisleri Bakani Gül’ün gittigi Islam Konferansinda, Türkiye dahil komsu ülkelerin irak’a asker göndermesine karsi çikti. Ona göre komsu ülkeler (basta Türkiye ve Iran’i kastediyor) Irak’a kendi menfaatleri ve hesaplari için askeri güçle girmek istiyorlar! Askerlerimizde dün yaptiklari açiklamalarda, Türkiye’nin gitmesi için, hem gitmeden önce (PKK-KADEK konusu) hem de, Irak’ta üstlenilecek görev yeri ve güç miktari konusunda ABD ile müzakerelerin devam ettigini ve daha sürecegini belirttiler. Bütün bunlara, Kongreye giderken Basbakan Tayip Erdogan’in Türk Askerinin gidisinin zamani ile ilgili soruya “Telas etmeyin arkadaslar” dedigini eklemek gerekiyor. Simdi bu durumun, içerde nasil bir ortamda tartisildigini, açmakta yarar görüyorum. 28 Mart 2004 de yerel seçim var. Bu seçimde anakentlerden belde Belediye Baskanlarina kadar, 4000’ne yakin Belediye Baskani seçilecek. Yine bu seçimlerde, 50 Binin üstünde de Belediye ve Il Genel Meclisleri üyelerinin seçimi yapilacak. Tam anlami ile partiler arasinda bir genel seçim yarisina gidiliyor. Kamuoyunda da görüldügü gibi, partilerde 28 Mart seçimlerinin hazirlik çalismalari basladi. AKP kurulusunu izleyen ilk yerel seçimde, oyunu ikiye katlayarak çok basarili çikmak istiyor. Seçimlerde Hükümette olmanin büyük olanaklarini sonuna kadar kullanacagi bir gerçek. Geçmise bakildiginda, genel seçimlerden sonra yapilan ilk yerel seçimde Hükümet Partilerinin gücünün üzerinde oy aldigi istatistiklerle biliniyor. Mecliste tek parti olan ana muhalefet CHP için de 28 Mart yerel seçimleri, çok önemli bir kantar olacak. Özellikle parti içi tartismalar, bu seçimin Genel Baskan Deniz Baykal’in gelecegi açisindan, yasamsal bir önem tasidigini gösteriyor. Bu nedenle 28 mart öncesi Hükümetin yipranmamak için kili kirk yaran bir politika izlemesi beklenir. Deniz Baykal’inda Hükümeti yipratmak için sert ve cesur bir propaganda sürdürecegi dogaldir. Bu iki partinin arasinda 1 Mart Tezkere oylamasinda görüldügü gibi temel tartisma konusu, Irak’a asker gönderme ve ABD ile bu konuda süren müzakerelerdir. Deniz Baykal’a göre Irak’a gitmenin maddi ve hukuki kosullari yerine gelmemistir. Mali destek karsiligi (para için) sehit verilemez. Birlesmis milletler semsiyesi olmadikça irak’a asker göndermek Anayasa’ya aykiridir ve Amerika’nin isgalci durumuna katkida bulunmaktir. Bu görüsler, medyada ve aydin kamuoyunda destek de bulmaktadir. O nedenle Hükümet, sözcülerinin konusmalarinda deginilmese de, bu durumdan çok rahatsizdir. Gerçek olan herkes için su ki, Irak’a gidilirse askerlerimiz için risk vardir ve yasam pahasi hiçbir bedel ile ödenemez. 1 Mart Tezkeresinde kaybedilen firsattan sonra, ülkenin uzun dönemli politik yarari ve orta dönem güvenlik gerekleri için Irak’a girmenin çok önemli oldugu Devlet açisindan tartisilmaz. Ancak bir seçim öncesi yasanacak kaçinilmaz kayiplarin genis halk kesiminde çok olumsuz karsilanacagini ve bunun oy sandiginda Hükümetin zararina olacagini da herkes bilir. Bu hesabin muhalefet tarafindan yapildigi kadar Tayip Erdogan’in kafasinda oldugunu da gün gibi görüyorum. Asker Irak’a gidebilecek mi? Derken; daha çok seyin asilmasi gerektigini isaret etmek istemistim. Bu gün yazdiklarimla da, Askerin Irak’a gidisinin 2004 baharina, seçim sonuna kalacagini ve belki hiç de gidemeyecegi yönündeki sezgimi belirtmek istedim. |
|