Cevikce / Haber ayrıntısı

TOPLUMSAL BILINÇ

Bir Üniversitemizin bes bin ögrenciyi kapsayan anketinde; “Gençlerin büyük çogunlugunun toplumsal bilinç ve sorumluluktan yoksun oldugu” belirlenmis. Arastirmada bu saptamaya bagli olarak, bireyciligin son 10 yilda okumus gençlige hakim oldugu belirtilmektedir.
 

Bu anket bilgileri ile ilgisi yüzünden, saygideger iktisatçi Izzetin Önder’in eski bir yazisindan bir satiri buraya almak istedim. “Sosyalizmin aksine kapitalizmde devlet birey için vardir. Ve bireyi tüm dokulariyla özgürlestirmeye çalisir”

Bu bilimsel olgudan çikarak yukaridaki anketin sonuçlarini yorumlarsak, Türkiye’de kapitalizmin artik kurum ve kurallari ile var oldugu söylenebilir! Çünkü, bilindigi gibi Türkiye yas dagilimi açisindan genç nüfusun çogunlukta oldugu bir ülkedir.

Bu demektir ki, teorik olarak özel sektör son çeyrek yüzyilda agir sanayi dahil, imalat sanayinin her dalinda büyük yatirimlar yapmis! Dolayisiyla toplam yurtiçi hasilanin artik, büyük bölümü özel sektörün üretim ve hizmetinden olusuyor! Öte yandan gene bu demektir ki, devlet uyguladigi özellestirme uygulamalari ile elindeki tüm sanayi kuruluslarini özel sektöre devretmis!

Oysa, DIE’nin bilgilerine göre, bu saptamalar dogru degil. Halen sanayi üretiminin %30’unu kamu iktisadi kuruluslari gerçeklestiriyor. Hizmet sektöründe bu oran %50’nin üzerinde. Son on yilda özellestirme programlarinin gerçeklesme orani sadece %15 dolayinda. Basta Petro-Kimya, gübre, demir-çelik gibi birçok imalat sanayileri, devletin yatirim ve cari harcama yaptigi sektörlerdir. Tarimin ihraç ürünleri basta, çogu hacimli ürününün ticaretini hala kamu kuruluslari yapmaktadir. Hava tasimaciligi, limanlar ve demiryollarinda tüm yatirimlari kamu sektörü yapti ve halen çogunun isletmesini devlet sürdürüyor.

Bu bilgiler resmi ve dogru bilgilerdir. Türkiye ekonomisine bu ölçütlerle bakarsak, teorik olarak ekonomik yapinin tam bir kapitalist nitelik göstermedigini söyleyebiliriz. Ayrica, kapitalizmin en önemli ögeleri olan piyasa ekonomisinin tam rekabet kosullari ve fiyatlarin tamamiyla serbest piyasada arz ve talebe göre olusmasi gibi temel unsurlarinin varligindan söz edilemez. Tekellerin, tesviklerin ve desteklerin, rekabeti çogu piyasada ortadan kaldirdigi ve keyfi fiyat uygulamalari, yasanan bir gerçektir.

Buna ragmen anket sonuçlarindan, Özal döneminde yogun bir sekilde baslayan ve 1995’ten sonra hizlanan kapitalistlesmenin, ideolojik ve siyasal alt yapi çalismalarinin basarili oldugu sanisi çikarilabilir.

Ancak, genç kusagin okumus kesiminde var olan, bireyciligin yayginlasmasini, ekonomik anlamda kapitalist görüsün gençlige hakim oldugu savi ile açiklamak çok dogru olmaz. Genç kusagin toplumsal bakisi kaybettigi bir gerçek. Bu gerçek, daha çok gençlerin çalismak için özellikle toplumsal firsatlarin simgesi olan Devletin Istihdam Olanaklarindan yararlanma umudunu yitirmesinin sonucudur.

Prof. Izzettin Önder ayni yazisinda bir saptama yapiyor.

“....... zamanla sermayenin büyüyüp tüm ekonomiye ve siyasal kararlara hakim olmasi yaninda, ekonomik krizlerin de derinlesmesiyle birey devlet iliskisi de hizla degismeye baslamistir. Yeni gelismelerle devlet basat sermayenin yaninda yer almaya yöneldikçe, birey ekonomik ve siyasal kararlardan itilmis ve kendi kaderi ile bas basa kalmistir”

Bu saptama Amerika ve Avrupa’nin ileri kapitalist ülkeleri için bence de çok dogru. Türkiye’de kapitalist gelisme henüz bu asamada degil. Ancak, son yirmi yilda yasanan enflasyon sonucunda, Devletin bireylerin ekonomik haklarini dar bir kapitalist çevreye transfer ettigi ve böylece kapitalizmin egemen bir asamaya geldigi kanisi, topluma hakim olmustur.

Bir anlamda Devletin Sermaye ile iliskisi ve uygulamalari genç kusaklarda, kendini korumaya alma içgüdüsünü dogurdu. Dolayisiyla, Devletin ve toplumun karsisinda gençler kendi haklarini tek tek aramaya zorunlu hale getirildiler.

Açikça görülen, Ulus Bilinci ve Devlet Baba Inanci ile Toplumsal dokusu ve sorumlulugu olan eski bizim kusak, yok artik.

Bugün toplumculugu, solda ve sagda ideolojik sapma ve tehlikeli bulan bir genç kusak var artik. Korkmadan, her türlü riski kendi basina alarak, köseyi çabuk dönecegine inandirilan bu gençlik, dilerim hakli çikar! Ne zaman derseniz, benim göremeyecegim kesin

Tarih: 11.12.2003

Okunma : 863

Kategori : NTVMSNBC

yorum oku/yaz - Yazdır