Cevikce / Haber ayrıntısı

ASIL SORUN

Bana göre Dünyanin ve Türkiye’nin birincil sorunu, gelirin dagilimi ve paylasiminda tarihteki en büyük uçurumun ve haksizliginin yasaniyor olmasidir. Bu konuda uluslararasi istatistikler gerçegi tam yansitmiyor. Çünkü özellikle Doguda, Güney Asya’da ve Afrika’da bilgi elde etme ve derleme konusunda büyük zorluklar var. Ayrica Birlesmis Milletler’in açiklanan bilgileri ciddi ölçekte sapmalarla dolu. Bunun bilinçli olabilecegi kanisi bazi çevrelerde yaygin tartisma konusu olmaya devam ediyor.
 

“Umudu solmus nineye,
Sütü kesilmis anneye
Açliktan ölen bebege
Ekmegi bölmek istedim”
Abdullah ORAL (SUÇ siirinden)


Bundan yirmi yil öncesine kadar bilgi akimi ve yayimi çok zor ve kit oldugu için özellikle geri kalmis ülkeler kendi durumlarini ve digerleri ile kiyaslamayi tamamen tanriya birakmislardi. Son 10 yildir bilgi akisinin ulastigi hiz, bütün fakirlerin aklini gökten yere indirdi.

Birlesmis Milletlerin 2002 istatistiklerinden örnek bazi ülke bilgilerini aldim. Fert basina milli gelir Brundi’de 110 dolar, Sierra Leone’de 130 dolar, Niger’de 130 dolar, Banglades’te 370 dolar iken ABD’de 34100 dolar, Japonya’da 35020 dolar ve Ingiltere’de 24430 dolar’dir. Son yillarda yasanan ciddi terör olaylarinin ve savaslarinin bence temelinde bu haksizliga bas kaldiris var. “Biri yer biri bakar, kiyamet bundan kopar.” Aile ve kisiler arasi boyutta olan bu çok güzel atasözümüz, bugün artik, evrensel boyutta en güzel ögüt degeri kazandi. Elbette anlayanlar için.

ABD’nin son baskani göreve geldiginde, dünyaya ve ulusuna programini açiklarken çok önemli bir ilkesini de açikladi. Diyordu ki, “Bundan sonra ABD dünyadaki sorunlari degerlendirirken, çözümü için dogrudan kendi ülke menfaatlerini esas alacaktir. Baska ülkelerin arasindaki çatismalarin çözümü baskan olarak benim meselem olmayacaktir.” Bu ilkenin o günlerdeki, muhatabi Ortadogu Krizi yani Filistin, Israil gerginligi idi. Çünkü ona göre önceki baskan Clinton yanlis yapmis ve bu sorunu dünyanin en ciddi sorunu ve bütün sorunlarin kaynagi varsayarak, iki dönem baskanliginda, hem kendisini, hem de ABD kaynaklarini o soruna yönlendirmisti.

Sonuçta bana göre 11 Eylül bugünkü ABD Baskani’nin politikasina karsi birilerinin çok agir bir protestosu olarak oldu, bitti. Ve elbette ki insanlik için faturasi agir oldu. Üstelik ABD Baskani o ilkesinden tam dönüs yapti ve birakin varolan bu sorunla ilgilenmeyi, dünyanin neresinde olursa olsun gelecek sorunlarin bile kendi sorunu olacagini ilan etti. Ilan etmekle kalmadi silaha sarildi ve belki de yüzyil savaslarina tas çikaracak bir harekata kalkti. Bu maceranin ne zaman bitecegini, öngörüsü en üstün devlet adamlari ve merkezler çözemez oldular.

Aslinda herkes görüyor ki, gerçek tablo dünya gelirinin ‘aslan payini’ ele geçiren ve bir türlü gözü doymayan zengin ülkelerin, geleceklerini daha fazla garantiye almak için güçlerini ve acimasizliklarini sonuna kadar kullanmak isteginden baska bir sey degildir. Türkiye’de de ayni sorun bütün olaylarin asil nedeni bence. Son seçimde geçmis partilerin tümünün tasfiyesindeki temel neden, ülke gelirinin paylasimindaki akillara sigmayan, adaletsizlik ve haksizliktir. Bazi hesaplamalara göre gayri safi milli gelirimizin yaklasik yüzde 80’i, nüfusun yalnizca yüzde 7’sinin eline geçmektedir. Fert basina milli gelirimiz kabaca 3100 dolar. Bir yilda eline 100-200 dolar geçen nüfus, toplam nüfusumuzun yarisindan fazladir. Rakamlar böyle gösteriyor. Öte yandan her gün 250 dolari rahatlikla harcayan ve 100 dolari bahsis diye veren genç is adamlarimiz var. Halkimizin kirsal kesiminde ve kentlerimizin çevre insanlarinda, servet düsmanligi yok da, büyük bir kin ve nefret var.

Bugünlerde krizden çikiliyor diye herkeste bir rahatlama görülüyor. Oysa, gelir dagilimi adaletli bir sekilde çözüme kavusmadikça bu büyük kinin ve nefretin sürecegini, iktisat tarihini okuyanlar bilirler.

Basbakan basta, bu Hükümetin akil hocalarina o kitaplari okumalarini öneririm.

Tarih: 11.12.2003

Okunma : 879

Kategori : NTVMSNBC

yorum oku/yaz - Yazdır