Cevikce / Haber ayrıntısı

Halkin “sagduyusuna” güvenenlerdenim

Onca gencimizin canini alan Gezi olaylarindan bu yana ülkede ne dirlik, ne birlik, ne de baris kaldi.
 


Dagarciginda birazcik insan ve yurt sevgisi olan herkes bu acili, kanli ve tehlikeli gidisten derin bir kaygi ve endise duyuyor. Ne var ki, baslica sorumlusu oldugu halde Basbakan, sanki baska bir ülkedeymis gibicesine, meydan, meydan esip, gürlüyor, hem de güleç bir yüzle! Körpe delikanlinin arkasindan en çarpici gerçegi CHP Genel Baskani söyledi, “"Berkin öldü. Emin olun gözünden yas akmaz. Misir'da bir kisi öldü çikti milletin önünde agladi."
1954’den beri, yapilan bütün seçimlerin kimi oy veren bir yurttas, kimi partili sandik görevlisi, kimi zaman da milletvekili adayi olarak, birakin o tarihteki basbakani, hiçbir politikaciyi bu denli duyarsiz görmedim. Daha da düsündürücü olani, bu tehlikeli gidisatin suçunu birilerinin üzerine atarak ve yine magdur rolüyle, her seçimde oldugu gibi sandikta oyunu artirma pesinde! Kulaklarini o denli kapatmis durumda ki, kader birligi ettigini söyledigi en yakin iki kardesi(!), Cumhurbaskani Gül’ü ve Basbakan Yardimcisi Arinç’i bile duymaz olmaz halde.
Bizim gibi özellikle Müslüman ülkelerde, demokrasiyi “salt sandik” sanan politikacilar, bir konuda çok erken ustalasirlar: “seçmenin hafizasi yoktur, yanlisi da, haksizligi da unutur, yeter ki, karni doysun”! Oyunu artirdigi her seçim sonrasi da, “yola devam” derken, sözde “ileri demokrasi” dese de, o yol artik, “dedim dedik, yaptigim yaptik” yolu oldu. Zaten yolun basinda, dememis miydi, “demokrasi bizim için amaç degil, hedefe giden yolda araçtir?”
Bütün bu saptamalara karsin, Taksim Gezi direnisiyle baslayan ve 17 Aralik’ta hizlanan firtina,“karni tok” sanilan çogunlugun hafizasinda bu kez, simsekleri çaktirmis görünüyor. Ayrica, animsarsak 2002’de, ilk seçiminde AKP, Erbakan Hocanin oyunun üzerine iki kesimden güç katmisti: merkez sag ve ikinci cumhuriyetçi liberal demokratlar. Basbakanin himayesine aldigi Hizmet Hareketinin katkisi ise, 2007’ye dogru ve sonrasinda daha da hizlanarak bütünüyle AKP’ye yönelmisti. Simdi, hem aile boyu yalnizligina ve hem de bu eski destekçileriyle tirmandirdigi savasa bakilirsa, kendisinin de ilk kez sandikta kirilacagi korkusuna kapildigi söylenebilir.
Ancak, asil görev muhalefet partilerinindir. Propaganda kanallarindaki ambargolara ve kaynak kitligina karsin, seçime iki hafta kala üç partinin de bu defa, Basbakanin gündemine kapilmadan, ülkenin asil sorunun yolsuzluk ve rüsvet bataginin kamusallasmis oldugunu ve çikis yolunun da sandiktan geçtigini anlatmakta basarili olduklarini görüyoruz. Yeter ki bu iki haftayi da bu hizla götürsünler.

Tarih: 3/18/2014 7:53:14 PM

Okunma : 723

Kategori : Vatan Gazetesi

yorum oku/yaz - Yazdır