Cevikce / Haber ayrıntısı

Ölümünün 41. yilinda Ismet Inönü’yü anlayabilmek!

Ismet Inönü, iktidari halkin oylariyla Demokrat Partiye (DP) devredip, Cumhuriyet Halk Partisinin (CHP) Genel Baskani olarak, muhalefete geçtiginden bu yana 64 yil oldu. 25 Aralik 1973’de topraga verdigimizden beri de, 41 yil geçti.
 

Kurtulus savasinin Ikinci Adami, Cumhurbaskani ve CHP Genel Baskani Ismet Inönü’ye ölümünden bir yil önce bir Ingiliz gazeteci sormus, “Pasam gelecegi nasil görüyorsunuz?”, Ismet Pasa, dünyanin hizli degisimini kastederek, “yagma yok, ben artik 6 ay sonrasini bile söyleyemem” demis. O tarihteki basbakan Süleyman Demirel’e, Odalar Birligi Genel Sekreteri, “milli görüs” siyasetinin lideri Necmettin Erbakan için “ne zaman basbakan olur” diye sorsalardi, yaniti, Ismet Pasa’nin ünlü sözü olurdu, “güldürmeyin beni”. 1996’da Erbakan Hoca basbakan oldugunda, Demirel cumhurbaskani, Recep Tayyip Erdogan da belediye baskaniydi. Ismet Inönü, 1950’de Bayar-Menderes ikilisine iktidari devrederken, demokrasinin yolu açildi inanciyla, “bir gün gelecek Kasimpasali halk çocugu Recep Tayyip de Çankaya Köskü'ne çikacak!” hayalini tasiyordu.
O hayal(!) gerçek oldu ama ne yazik ki, ONLAR, o hayalin yani demokrasinin kapisini açan Ismet Inönü’ye minnet ve sükran duymak yerine, kin ve nefret kusmayi yeglediler. Laik demokratik cumhuriyetin kurucusunu ve partisi CHP’yi, sabah-aksam din ve demokrasi düsmanligi ile suçlamayi marifet bildiler. Üç seçim üst üste magdur rolü oynayarak iktidarda olduklari halde, halkin “as ve is” sorunlarini gündemden çikarmak hesabiyla, Ismet Pasanin partisine, adeta savas açmis durumdalar. Cumhurbaskani ve emanetçisi Basbakan, bilinçli ve kasitli olarak, Ismet Inönü’nün 1960’da askerleri destekledigi yalanindan yola çikarak CHP’yi darbecilikle suçlayip durmaktalar.
Ismet Pasa’ya o sifati layik görenlere iki olayi animsatmak gerekir; Ilki, 27 Mayis darbesini yapan askerlerin içinden fasist egilimli bilinen 14’lerin tasfiye edilmesi ve 1961 seçimlerine gidilmesi, Ismet Inönü’nün sayesinde olmustur. Ikincisi, seçim sonrasi kurulan CHP-AP koalisyon hükümetinin Basbakani Ismet Inönü, 1961’deki Albay Talat Aydemir’in ayaklanmasini bastirdigi harekâti, 11 yil R. T. Erdogan’in TBMM’de Basbakan olarak oturdugu siradan yönetmistir.
R.T.Erdogan, basbakan oldugu ilk günlerde, memleketi Rize’de sunlari söylemisti: “Ben degistim. Artik milli görüsçü degilim. Merkez sag siyasetin günümüzdeki temsilcisiyim yani DP’nin, Adnan Menderes’in yolundayim”. 21. yüzyilin 2. on yilinin basinda, milli egitimi laik yapisindan koparan, “dindar gençlik yetistirecegiz” diyerek, anaokulundaki bebelere bile Arapça ögretmeyi hedefleyenlere, “temsilcisi” olduklarini söyledikleri DP’nin kurulusundaki bir belgeye bakmalarini öneririm. Henüz AK Saray’a aktarilmamis olabilir ama bu dosyalari Çankaya’daki arsivde bulabilirler; DP, CHP'nin bagrindan çikmistir. Kurulus nizamnamesi (parti tüzügü) hazirlandiktan sonra Genel Baskan Celal Bayar, Cumhurbaskani Ismet Inönü’ye gösterip, onayini almak için köske çikar. Pasa Bayar'a üç soru sorar: "Burada, itikat-i Diniye’ye riayetkâr olunacaktir, maddesi var mi?(dini, devlet islerine sokacak misiniz)" Celal Bey yanitlar: "Hayir". Pasa sorar: "Bizim getirdigimiz ilk mektep tedrisatinda bir degisiklige gidecek misiniz?(dini, okullara sokacak misiniz)" Bayar, "Hayir" der. Inönü'nün son sorusu, "Uyguladigimiz dis siyaset esaslarinda (yurtta baris, dünyada baris) bir degisiklik yapacak misiniz?" Celal Bayar'in yaniti yine, "hayir" dir. Ve Cumhurbaskani Ismet Inönü baska maddelere hiç bakmadan DP'nin tüzügünü onaylar. Bu gün gittikçe uzaklastigimiz çagdas demokrasinin ilk adimi olan, çok partili seçim sandigini halkin önüne, ilk kez Ismet Inönü koydu. R.T.Erdogan’in devamiyiz dedigi DP, 1950’de aldigi yüzde 53 oyla çikardigi 415 milletvekiliyle iktidar oldu. Yüzde 40 oy alan, Ismet Inönü’nün partisi CHP de, simdiki gibi, seçim sisteminin temsilde adaletsizligi yüzünden, ancak 69 milletvekili çikararak ana muhalefet partisi görevini üstlendi.
Ismet Pasa’yi ölümünün 41. Yilinda anarken, yazimi kendi yasadigim bir olayla bitirmek istiyorum: 1973'te Adana'dan milletvekili seçildim. Meclis kürsüsünde yemin ederken, CHP'nin alti okuna bagliligimin aslinda, çagdas demokrasinin gelismesi ve Türkiye'nin adalet içinde hizla kalkinmasi için çalisma inancim oldugunu, daha iyi anliyordum. CHP uzun yillardan sonra hükümet olma olanagi bulmus ve Ecevit, hükümeti kurmakla görevlendirilmisti. Ismet Pasa'nin ölüm haberini, R.T.Erdogan’in o zamanki partisi, Milli Selamet’in yöneticileri Korkut Özal, Oguzhan Asiltürk ve diger üç milletvekilinin oldugu milli görüsçülerle, CHP adina Deniz Baykal ile benim de bulundugum bir ortak çalisma grubunun yaptigi koalisyon protokolü görüsmeleri sirasinda almistik. Grubumbuzun baskani olan Turan Günes, haber üzerine çok duygulandi ve Ismet Inönü'nün elinden genel baskaligi aldiklari CHP kurultayindaki bir anisini anlatti: “Ecevit CHP Genel Baskani seçilmisti. Yogun alkislarla kurultay salonuna girdiginde, delegeler arasinda oturan Ismet Inönü, 1950’de seçimi kaybettiginde iktidari Menderes’e devrettigi gibi, ayaga kalkip önünü ilikledi ve kurultay üyelerinin özgürce kullandiklari oylariyla parti genel baskanligini biraktigi Genel Baskan Bülent Ecevit'i büyük bir saygiyla selamladi.”
Ismet Pasa'nin CHP’sinin milletvekili olmak kadar, 1973’ün Aralik ayinin soguk bir gününde, tabutunu omuzlamak ta, benim için engin bir onurdu.

Tarih: 12/23/2014 2:13:43 PM

Okunma : 472

Kategori : BiGazete

yorum oku/yaz - Yazdır