 |
Suruç katliami sonrasi milyonlari bulan tepkilerin bir benzeri olan 'tweet’i yüzünden, Milliyet gazetesi yazari Kadri Gürsel’i isten attiran “zihniyetin”, |
|
Türkiye Cumhuriyeti adina yakin çevremizde son on yildir sürdürdügü dis politikayi, su üç “yanlisin” belgeledigini artik hiç kimse yadsiyamaz. Birincisi, Ortadogu’daki kaosun temelinde yatan Filistin sorununda, Arafat’in baslattigi baris görüsmelerine karsin AKP hükümetinin, El Fetih’i birakip, terörü öngören Hamas’in yaninda yer almasi. Suriye’de baslayan mezhepsel iç çatismada, merkezi devlet yönetimine karsi Sünnî muhalif güçleri desteklemek. Üçüncüsü de, Misir’da teröre bulasmis bir siyasal hareketin savunuculuguna soyunarak, yüzyillara dayali devletten devlete dayali diplomatik iliskilerimizi sogutmak. “Sifir sorunlu” dis politika vaadiyle yola çikan AKP’nin, Türkiye’mizi, sinirlarinda terörün kol gezdigi bir ülke durumuna getirmesinin, bizim disimizda ve bizim güç ve imkânlarimizi asan bir gelisme oldugunu, akli basinda hiç kimse iddia edemez. Bir önceki Basbakanimizin, 2007 seçim basarisini “kendinden menkul” inanciyla, Müslüman dünyasinin “kahramanligina” dönüstürme hirsinin, ülkeyi bugünlere getirecegini, özellikle ikinci dünya savasi ve sonrasini biraz okuyan AKP’lilerin bile görmüs olmasi gerekir. Nitekim(gerçekten), bu gün açikça konusan bir önceki Cumhurbaskani, AKP’nin birinci siradaki kurucusu Abdullah Gül, zamanindaki Basbakanin Davos’taki çikisiyla, yüzyillardir, basta diplomatik iliskilerimiz olmak üzere, her alandaki çikarlarimiz konusunda bize güç katan Musevi toplum liderleriyle gerilim baslattigi günlerde, bu gerçegi üstü kapali da olsa dile getirmisti. Simdi artik Ankara’da dillerde dolasan duyumlar, koalisyon görüsmelerini sürdüren Basbakan Davutoglu’nun da, Ak Saray baskisindan rahatsiz oldugu yönünde. Zaten, Cumhurbaskanin birinci önceliginin, bir yakin erken seçim olmasina karsin, Basbakanin tercihinin, yasanan sicak sorunlari da gögüsleyecek ve elverdigince sürebilecek bir AKP-CHP koalisyonu oldugu, izlenimi yaygin. Bu yüzden, CHP ile sürdürülen koalisyon görüsmelerinde, Avrupa Birliginin önemine inanan AKP’lilerden olan ve çagdas, uzlasmaci bir politikaci olarak taninan Kültür Bakani Ömer Çelik’i görüsmeci kurul baskani seçtigi biliniyor. Ben, basindan beri her hafta, ülkenin yakin geleceginin kurtarilmasi için bir AKP-CHP koalisyonunu önerenlerdenim., bu yaklasimimi elestiren CHP’liler de, Suruç olayi sonrasi, erken seçim bile olsa, bir AKP-CHP koalisyonuna olumlu bakmaktalar. O nedenle yazimin basligini, ”CHP’nin Görevi” koydum. Bundan kastim, bir eski Genel Baskan'in, bir türlü dindiremedigi hirsina uyarak, “koalisyon görüsmeleri tiyatrodan ibaret” deyisi gibi, parti içi hesaplarla çikis yapanlari önemsemeyip, bu koalisyonun çatilmasi için, Basta Genel Baskan, CHP üst yönetimi, göründüklerinden daha yürekli ve sorumlu davranmalilar. |
|