Cevikce / Haber ayrıntısı

`Demokrasinin sadece sandik olmadigini”

yine O sandik ögretecek
 

“Haritadan silinecek duruma dogru giden bir Suriye var. Buna göz yummak mümkün degil”. Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaskani bu sözüyle, son iki haftada hemen her konuda oldugu gibi, Suriye konusunda da, “yanilmisim” diyor. Aslinda, “van minüt” ile soyundugu bölgemizdeki “Sünni Islâm’in” önderligi kavgasinda, pes ettigini açikliyor. Üstelik derinlestirdigi “batakligin kurutulmasi” için de, Rusya’dan, NATO’dan (ABD’den), Israil’den medet umuyor. Mavi Marmara için, “o zamanki Basbakana mi sordunuz?” derken de görüldügü gibi, BOB Baskanligi'ni övünerek üstlendiginden beri, sifir sorunla devir aldigi dis iliskilerimizi çözümsüz hale getiren kendisi degilmis gibi oturdugu O makamda, simdiye kadar hiçbir cumhurbaskaninda, benzeri görülmemis bir eda(!) ile konusuyor. Ne var ki toplumsal süreç, bu düzeydeki bu tür agir yanlislarin hesabini, mutlaka sorar. Hatta çogu zaman, sanilandan da erken sorar. Iste, bir zamanlar Ingiltere’nin parlayan yildizi Tony Blair’in basina gelenler! Esad’i bir hafta içinde yok etme heyecaniyla, Suriye’deki baskaldiranlardan biri olan, simdilerin PYD Es Baskani Müslim’i Ankara’da nerdeyse devlet baskanlari gibi agirladiniz. Bakin o Zat, “Cumhurbaskani Erdogan’in, Uluslararasi Ceza Mahkemesi’nde (UCM) yargilanmasina neden olacak bütün belgelerin ABD ve Rusya tarafindan dosyalandigini” söylüyor, (Cumhuriyet Gazetesi, 8 Temmuz 2016). Simdi diyeceksiniz ki, bu saptamalarin, yazinin basligiyla ne ilgisi var? Dogrudan var, çünkü Cumhurbaskani R.T. Erdogan bütün bu vahim yanlislari yaparken, daha yolun basindan beri cesaret aldigi, güvendigi güç, “oy sandigi” idi. Onun anlayisina göre de, o oy sandigi, demokrasinin asli-esasiydi! Hiçbir zaman, “demokrasinin sadece sandik olmadigini” anlayamadi, kabullenemedi. O kadar bilinçalti bir kosullanmanin altindaydi ki, Gezi olaylarinin ilk günü, polisin orantisiz güç kullanmasina dikkat çekerek, kader birligi ettigi, kendisini genel baskan yapanlarin en basindaki Abdullah Gül, Cumhurbaskani olarak, “demokrasi sadece sandik degildir” dediginde, üstüne alinip, Tunus’tan hemen yanit vermisti: “evet demokrasi sadece sandiktir” diye. Her yazimda animsatiyorum, AK Saray'in, laik demokratik cumhuriyetle mücadelesinin temelinde, bu sartlandigi anlayisi, inanci yatiyor. Basbakan oldugu ilk günlerde, Rize’de açikça sunu söyleyerek yola çikmisti: “demokrasi bizim için hedefe giden yolda amaç degil, araçtir”. Hedefi de, artik hiç tartismasiz herkes gördü ki, “tamamen bireysel düsünce, görüs, istek ve aile boyu iktidar hirsiyla, tek basina ve tek elden, ülkeyi yönetmektir”. Adini ne koyarsaniz koyun, “sandiktan oy aliyor” diye, halkinin ve ülkesinin çagdas uygarlik düzeyine çikmasini isteyen dürüst ve iyi niyetli hiç kimse, buna hak veremez, destek te olamaz. Bunu söylemekle, özellikle bütün yasamini, sorumlu oldugu aile ve efradinin as-is derdinin çözümüne adamis ve sandiga bu gerekçeyle gidenleri kast etmiyorum. Yarim yüz yillik politik geçmisimde, yasayarak gördügüm gerçek; en gelismisinden, en azgelismisine kadar, bütün ülkelerde halklarin sandiga, öncelikle ekonomik sorunlarina çözüm umuduyla gittikleridir. Bizde de böyle oldugu, sandik bazinda yapilan arastirmalarla belgelenmistir. Her ne olursa olsun, genel seçimler öncesi iktidara gelme güç ve umudu olan bir baska parti olmadikça, yoksulluk ve geçinme sinirindaki yani yüzde yetmis dolayindaki seçmen, iktidardaki partiden vaz geçemez. Böyle oldugu için AK Saray, karsisinda iktidar adayi bir parti görmediginden, sebep oldugu dis politikadaki çikmazin ve terör dolaysiyla yitirdigimiz onca can ve degerlerin sorumlulugunu, etkisiz haldeki ana muhalefetin ve düne kadar “Hizmet”inde kullandiklarinin üstüne atarak, “pismanlik” açiklamasini da, adeta hiç hatasi yokmus rahatligiyla ve siradan bir tavirla yapiyor. Elbette bu pismanlik, bir gün bedel ödemeye dönüsecektir. Elbette, bu bedelin hesabini yine alin teriyle geçinen, as-is derdindeki, o oy verenler ve yine sandikta soracaktir. AK Saray saniyor ve belki inaniyor ki, “nasil olsa seçmen, konuttu, 2.-3. el arabaydi, kredi kartiydi” diye, kendine borçlu ve mahkûm. Hiç te öyle olmadigini, mutlaka görecek. Zamanini da, içerde ve çevremizdeki olaylarin gidisati belirleyecek. Geçen yil kim beklerdi ki, sayin Cumhurbaskanimiz, Israil’den, Rusya’dan medet umacak? Biliniz ki, “demokrasinin sadece sandik olmadigini” size de yine, o sandik ögretecektir. -

Tarih: 10.07.2016 19:30:07

Okunma : 441

Kategori : BiGazete

yorum oku/yaz - Yazdır