Yazdırma tarihi : 4/25/2024

Biden, Esad, Putin R.T.E. için

Tarih: 10/10/2021 3:46:01 PM


Ne Dediler?
 


Soru; Bir ülkenin dış politikası, Tek Adamın duygusal ve şahsî kararlarına bağlı olursa? En sade ve gerçek yanıtı, Nuri Bilge Ceylan, 2008 Cannes Film Festivalinde “en iyi yönetmen” ödülünü alırken vermişti, “benim yalnız ve güzel ülkem”. Bu yalnızlığın arkasındaki birincil neden, bölgede paylaşım savaşımındaki başta ABD ve Rusya olmak üzere ileri sanayi ülkeleriyle ilişkilerin, ülke çıkarlar ve yararları için değil, bireysel politik güç ve gösteriş (içe dönük propaganda) amaçlı olmasıdır. Bunun doğal sonucu olarak ta, bölge ülkeleriyle sınır ötesini de kapsayan önyargılı ve siyasal İslamcı hesaplara dayalı sıcak çatışmalar-girişimler çözümsüz ve geri dönülmez bir hal aldı. (Ki, halkın karşı karşıya kaldığı bu günkü aş ve iş derdinin -ekonomik ve mali çıkmazın- temel nedeni de budur) Buraya nasıl gelindiğini anlamak için S-400 ve F-35 konusunu, ABD ile birlikte Suriye’ye silahlı müdahaleden başlayarak irdelemek gerekir: AKP’nin Reisi, 7 Haziran 2015 seçimi öncesi bir yandan 17-25 Aralık yolsuzluk iddialarının fotoğraflanması, bir yandan da MHP liderinin tırmandırdığı radikal milliyetçi suçlamalar yüzünden, oy yitirme korkusuna kapıldı. Şimdi inkâr ettiği “Kürt sorununu” çözeceğim diye başlattığı “çözüm süreci” dosyasını buzdolabına kaldırdı. Ancak, bu dönüş AKP’nin büyük oy kaybını durdurmadı. Yenilenen 3 Kasım 2015 seçimi öncesi Suruç’ta başlayan ve Başkentte şiddetlenen bombalı katliamların halktaki tepkisi, seçmeni devlete ve dolaysıyla var olan hükümete sahip çıkmaya zorladı. Ve tek başına iktidarda kalan AKP oldu. Ama Haziran 2015 seçiminde, Türkiye Partisi olacağız diyerek barajı geçen HDP, Kandil üzerindeki etkisini tümüyle yitirdi. Demokratik çözüme 1990’lardan beri hep karşı olan PKK, Hendek çatışmalarını başlattı. Daha çok insan canına neden olan tırmanışa, devletin tepkisi çok sert oldu. PKK örgütsel olarak bölgeden kaçarak güney sınırımızda Esad’a karşı olan Suriye Kürtlerinin partisi PYD’nin silahlı kolu olan YPG’ye sığındı. Bu gün ABD ile çatışmaya neden olan Suriye sorununun arkasındaki özet budur. ABD’nin Büyük Ortadoğu Planı (BOP), Arap Baharı çıkmazıyla terse dönünce, ikna(!) ettiği BOP Başkan Yardımcısı R.T. Erdoğan 2012’de şunları söyleyerek bu güne gelen Suriye harekâtını başlatmıştı: “İnşallah biz en kısa zamanda Şam'a gidecek, oradaki kardeşlerimizle muhabbetle kucaklaşacağız. O gün de yakın. İnşallah Selahaddin Eyyubi'nin kabri başında Fatiha okuyacak, Emevi Camisi'nde namazımızı da kılacağız”. Bazı akıllı (bilgiç) geçinenler kabullenmese de, bu güne gelişin hikâyesi de, işte bu kadar duygusal ve şahsî bir gerçektir. Bu gerçeğin sonuç belgesi ise, 31 Mart ve 23 Haziran seçimleridir; 31 Mart 2019 yerel seçim sonuçlarını doğru okumak gerekir; Seçmenin, sandıktaki başlıca gerekçesi, “içine düştüğü ekonomik (aş-iş) çıkmazdan acilen çıkarılacağı” beklentisiydi. Gerekçe buydu ama seçmen oy verirken bu gerekçenin arkasındaki asıl amacı, “ülkenin AK Sarayın kamuoyuna bastırdığı yapay gündemi değiştirmekti”. Öyleyse gündeme daha sıcak bir “beka meselesi(!)” bulmak gerekti: Elbette başta Partili Cumhurbaşkanı ve yandakçısı ( benim yakıştırmam) MHP G. Başkanı olmak üzere, siyasetin içinde olan herkes, şu gerçeği görüyor olmalıydı. Bütün silah sistem, teknoloji, plan ve programları üyesi olduğu NATO’ya bağlı bir ülke, Rus malı S-400’leri ateşlemek zorunda kalacağı bir saldırıya hedef olursa, değil yalnız 720 yıllık devlet geçmişi olan Anadolu ve Rumeli, değil Ortadoğu, o gün tüm dünya 3. büyük savaşla karşı karşıya kalır”! Ağızlarda çekişme süre dursun, Partili Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan’ın solgun yüzünden okunan o ki, bu dehşeti-dengiz silahlanma yarışındaki karşıt sömürgen devletlerden dün Birinin, bu gün Diğerinin, yarın bir Ötekinin yanında ya da karşısında hava atarak, halkın milli duygularını istismarın artık sonu geldi. Dileriz bu önyargılı, okunaksız, olanaksız bir “tek adam” üzerine kurulu tinsel senaryonun son perdesini, izlemekten yorgun düşen halk kapatacaktır. Not: R.T. Erdoğan’la ilgili ne dediler; (1) ABD Başkan adayı Joe Biden: Suriye’de ve Irak’ta geçmişte ve halen olanlardan ötürü utanç duyuyorum. Ve Erdoğan’la görüşmeye kesinlikle kapalıyım. Ve bilmesini isterim ki, yaptıklarının bedelini ödeyecektir. (BBC) (2) Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, gelecekte Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la görüşme ihtimaliyle ilgili bir soruya, "Bir gün bunu yapmak zorunda kalırsam bundan gurur duymam. Bu türden fırsatçı İslamcılarla iş yapmaktan tiksinirim. Mesele benim duygularım değil, Suriye'nin çıkarları. Bu yüzden çıkarlarımız nereye gitmemi gerektirirse oraya giderim" yanıtını verdi. (BBC) (3) Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Soçi görüşmesi öncesindeki açıklamasında, Türkiye ile "uzlaşmaya varmak bazen zor oluyor ama olumlu bir sonuca ulaşılıyor" diyerek, ilgili kurumların her iki ülkenin de yararına olacak şekilde uzlaşma (bütünüyle Rusya’nın çıkarları için) sağlamayı öğrendiklerini söyledi.


Haber NO: 1303

Kategori: BiGazete