Yazdırma tarihi : 4/20/2024

UGUR MUMCU

Tarih: 1/26/2005


“Toplumlarin asil sorununun, ‘insan haklari ve hukukun üstünlügünü saglamak’ oldugu yargisi, artik Mumcu’nun ‘düsüncelerinin temeli’ olmustu”. Yil 1964, Devlet Planlama Teskilati (DPT) ilk heyecanli yillarini yasiyor. Ismet Pasa Basbakan, o tarihte verdigi özel önem nedeni ile olacak DPT, bugün Meclis Baskani Arinç’in oturdugu bölümde, TBMM’de çalisiyor.
 


Meclisin islemeli kapisinda asili listede adimi gördügüm gün duydugum mutlulugu ve gururu hala içimde tasiyorum. Artik “Planlamaci” olmustum. Ülkeyi kalkindiracak, tarim toplumu olmaktan kurtaracak, gelismis sanayi ülkesi yapacak tilsimi, birinci bes yillik plan sayfalarinda okurken birlikte sevindigimiz, heyecanlandigimiz dostlar arasinda çok isimler var. Hikmet Çetin, Baran Tuncer, Yalçin Küçük, Icen Börtücene, Sevil Korum, Yilmaz Karakoyunlu, Birgen Keles, Oral Akman, Yilmaz Sezek, Güngör Uras ve diger unutmadiklarim.

Baskent Ankara henüz milyonun altinda nüfuslu bir kent. Bahçelievler hem yeni hem de en temiz havali bir semt. Kiralik için, 10. sokakta bir aksam saati, gittigim dairenin salonunda, evin annesi ile konustuk anlastik ve sözlesmeyi imzaladik. Salonun kösesinde kitaplarina gömülmüs, gözlüklü bilim adami görünümlü genç bir üniversiteli dikkatimi çekti. Planlamaci oldugumu duyunca, dersi birakti ve bana sorular sormaya basladi.

Ugur Mumcu, dostu olmaktan onur duydugum, inançli bir sosyalist ve ulusunu seven, insanliga karsi bütün yüregi ile bagli ve sorumlu bir aydindi. “Planlama”nin Türk Halkini yoksulluktan kurtaracagina bizim gibi bel baglayanlardandi. Üniversitede, gençligin düsünce önderlerindendi. Siyasetin olumsuzluklarin kaynagi oldugu kadar, her toplumsal kazanimin ancak onunla olacaginin tam bilinci içinde idi. Iyimserligi, Ugur Mumcu’yu demokratik olmasa da, 12 Mart askeri müdahalesinin, ülkeyi daha kisa sürede bagimsiz ve kalkinmis bir düzeye çikaracagi sanisini vermisti. Kisa sürede yanildiginda, gerçegi erken görme yürekliligini göstermisti.

Sovyetler Birliginde (Rusya) Komünizmin hizli düsüsünü en erken sezenlerden biriydi. Dogmalardan gerçeklere varilamayacagini yorumlayarak, toplumlarin asil sorununun, “insan haklari ve hukukun üstünlügünü saglamak” oldugu yargisi, artik Mumcu’nun “düsüncelerinin temeli” olmustu diyebilirim. Iste bu çizgide kimselerin üzerine gidemedigi gerçekleri bulmaya ve hiç korkmadan açiklamaya kendisini adadi.

Bunun Türkiye’de yasam pahasina bir büyük dava oldugunu herkesten önce ve çok biliyordu. Son on yilda yasananlar, bilgilerinin, saptamalarinin ve yorumlarinin dogrulugunu ve onun gerçek bir aydin ve düsünür olarak hakliligini ortaya koydu.

Saygiyla aniyorum.


Haber NO: 277

Kategori: NTVMSNBC